Yaralı Sözler

Yaşın ilerledikçe değil, kalbin yara aldıkça yaşlanırsın.

İnsan, yarası yarasına denk geleni seviyor demek ki.

Ne kadar çok dostumuz varmış böyle yaramız olduğunu gören herkes tuzluğu alıp geliyor yanımıza.

Sözü namluna sürmelisin şimdi, en yaralı yanımdan vurmalısın beni.

Gelip bir el vermiyorsun, bari dönüp gülme yarama.

Oysa ki mutluluk vardı benim hayallerimde, umutlarım vardı aşkımın gölgesinde, şimdi yaralı yaralı bıraktın bir akşam gün batımında.

Yaran yoksa senin de anlamazsın, şiirden, sözden, anlamazsın yaraladıklarının halinden.

Sözlerinin en deriniyle en yaralı yerimden vurdun beni, ömrüm boyunca hiç affetmeyeceğim seni.

Derinlik kişiden kişiye göre değişmez, derinlik acıdan acıya göre değişir. Yaran ne kadar derinse acında o kadar yoğundur.

Ben kabuk tutan yaramı bir kez daha kanatmam.

Neyimiz var ki yaramızdan başka?

Herkesin yarası, yar ile arası kadardır.

Yaramızı iyileştirmesi için hayatımıza aldıklarımız daha da yaramızı kanatarak çıkıp gidiyorlar hayatımızdan.

Sen benim kanayan yaram olsan, ölene kadar yaramı dindirmem.

Bazıları şiir sevmez, çünkü onların yaraları yoktur. Yaladıkları vardır. Atilla İlhan

Sen benim kalbimin derinliklerine gömdüğüm gizli yaram, sen benim hiçbir zaman unutmayacağım kara sevdamsın.

Hepimiz biraz yaralı olabiliriz. Çünkü biz dürüstlüğün affedilmediği bir dünyada yaşıyoruz. Kahraman Tazeoğlu

Canım yanıyor, günlerim geçmiyor, gün yüzünü bana dönmüyor. Sevdiğim bende uzaklara gidiyor, bu kalbim yaralı kanıyor.

Sen benim hayatımda her zaman kanayan yaram olacaksın, sen bu yaranın kabuk bağlayacağına inanıyorsan çok yanılıyorsun.

Ruhunda sarılmayacak kadar çok yara açıldı kadının. Ama aldırmıyordu. Ölü bir kadın hiçbir şey hissedemezdi.

Benim yüreğim derinden yaralı, en güzel mutluluk hayallerimle sen açtın benim aramı.

Şimdi bayat çaylarım, yaralı kelimelerim var. Uğur Koca

Kapanmayan yaralarımın adını “Sen” koydum.

Bir sevgi sözü yaz bana içinde sen ve ben olsun, aşk tohumumuz mutluluğun gölgesinde yeşeren iki aşk fidanı olsun, bu yaralı kalbim senin için atmayacaksa gerek yok çalışmasın.

Dilini tut ve bil ki, dil yarası bıçak yarasından daha kötüdür.

Kalbim derinden yaralı, bugün güneş erken batmalı, gece benim için dertlerini üstüme saçmalı.

Yaralı olan her kim olursa olsun, hatta bir hayvan dahi olsa ona sakın dokunma, çünkü onun acısı yüreğinin derinliklerinden gelmektedir.

Kapanmayan yaralarıma tuzdur adın.

Oysa çok şey vardır yüreğe yara olup dile dökülmeyen.

En büyük yaradır dil yarası, bir kere kesti mi, ne dikiş tutar, ne ameliyat söker.

Çok söz vardır anlatılmak istenip de bir türlü dile gelmeyen, yüreklere yara olup da gözyaşı ile dökülen.

İnsan en sevdiğinden bir yara aldığı zaman, gülü bile diken görür.

Nur içinde yat yaralı kalbim. Ben katilini çok sevdim.

Sarmıyorsun, bari gülme yarama.

Yaralama bir kalbi, derin olur yarası, bitmez yüreklerin kanayan yarası. Megnet Zurner

Hiçbir gönül yarası asla kabuk bağlamaz.

Kime yar dediysek o açtı yarayı. Belki de yakınımız yoktur Allah’tan gayrı.

Hayat, adanmak için değil yaşanmak içinmiş. Bunu sana adadığım hayatı mahvettiğinde anladım.

Çok zalim oldukları için değil, kalbimin kapılarını ölçüsüzce onlara açtığım için bu kadar kolay yaraladılar.

Herkesin vardır mutlaka bir yarası, bu yaranında vardır elbet bir perde arkası.

Öğrendik ki, İki şey asla terk etmezmiş insanı: Biri yanındaki ana, diğeri kalbindeki yara. Ataol Behramoğlu

Yaramızı fark eden tuzluğunu alıp geliyor çok şükür.

Seni düşünmemek ya da düşünmek benim elimde olan bir şey değildir. Sen benim kalbime kazınmış, beynimin tüm köşelerini tutmuş bir sevgilisin.

İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.

Sen ol da, ister yar ol, ister yara. Lütfun da başım üstüne kahrın da.