Şiir Sokakta Sözleri

Bana yüzünü dönme gece oluyor sanıyorum.

Herkese selam, sana hasret.

Ben seninle oturup susmayı bile sever oldum. Yeter ki yanımda ol.

Özletiyor bu çılgın sağanak seni. Sırılsıklam özletiyor biliyor musun?

Gecenin rolünü üstüne alma kadın. Uykuya dublaj yapma. Şairlere, şiirlere kanma kadın, kapat gözlerini bu sahnede ölüyorsun!

Evet, ağlamaklı oluyorum demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden. Ve zehir zıkkım cigaram. Gel artık.

Belki de konuşuyordur gözlerin. Ama ben gözce bilmiyorum ki. Sessizce biliyorum, usulca biliyorum, masumca biliyorum.

Oluruna bırak, olmazsa tekrar bırakırsın.

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme ben cahil kalayım.

Mavi gibisin, her tonun güzel.

Yarından bir şeyler beklemekle geçiyor ömrümüz.

Bana da yazıklar olsun. Çağırsan yine geleceğim.

Çünkü her bir zerrem âşık her bir zerrene.

Çayı açık severim ama seni çok koyu sevdim ben.

Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.

Aramızda dağlar, yollar, yıllar var iken. Beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.

Açık çay içerdi hep. Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş, öyle derdi.

O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.

Söylediklerine değil ki, ben sesine inanmıştım.

Tahammül gerek özlem iyice arsızlaştı.

Sevmek her zaman yaklaşmak değildir. Bazen uzaktan seversin çok uzaktan.

Senin gülüşün ilkbaharda daha renkliydi.

Gülümse biraz ilaç alacak param yok çünkü…

İkimiz birden sevinebiliriz. Göğe bakalım.

Evet, kimsesizdik ama umudumuz vardı.

Seni özlemek bile sen varsın diye güzel.

Bir bilsen ne kadar özlendin. Utanır nefes olur gelirsin.

Yüreğimdeki duruşunu seviyorum.

Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?

İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.

O kadar güzel gülüyor ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter.

Yemin ederim intiharsın sen seve seve edilen.

Sensiz bir gün daha akşam oldu. İçim el vermiyor. Biz buna “gün” demeyelim.

Ben senin en çok sesini sevdim. Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi.

Bazen aşk iki lafı bir araya getirememektir. Seni dersin. Tükenir nefesin.

Ve beni birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi.

Gidecek zamanı buldun. Tam da kokunu ezberlemiştim.

Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.

Dışarıya yağmur, yüreğime hasret, fikrime sen. Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden bir bilsen.

Ve güldün, rengârenk yağmurlar yağdı.

Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.

Belki de biraz geç rastladım sana. Ama her şey geç gelmiyor mu yurdumuza.

Gözlerin ülkem gibidir. Kokun özgürlük, ellerin direniş, kalbin ise bende ki devrimdir.

Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.

Salıncaktan düşen bir çocuk, hiç küser mi parka?

Geceler onunla güzeldi. O gitti, ne gece gece. Ne de güzellik var gecede.

Kaç şeker atarsan atarsan at. Yalnız içiyorsan, acıdır o.

Git diyorsun da, olmuyor işte git demekle. Ben de sana sev diyorum mesela. Sevebiliyor musun?

Yine gece yine hüzün ve yine içimde sen… Ve yine biliyor musun? İçimde sen olunca hüzün de güzel.

Alarmım düne kurulu, her sabah sana uyanıyorum.

Yalansan yalanı severim elimde değil.

Bugün gökyüzü ayrı bir mavi, bulutlar ayrı bir beyaz, kalbim ayrı bir âşık.

Sen mavi giyin, ben denizi unuturum.

Ötesi yok bu duanın benim ol. Benimle, aklınla, aşkınla bin yaşa.

Seni hep seveceğim geçelim bunu.

Sen güldün ben bir yudum daha içtim çaydan. Yoksa nasıl açıklardım, içimdeki sıcaklığı.

Benim şiirlerim çay kokar, düşlerimde sade sen. Demlikte nefesin, bardakta gamzen.

Başka havalar getir bana içinde biraz bahar olsun biraz sen.

Bir gamzesi var beni Allah koruyor.

Yanaklarım dururken canımı sıkman çok saçma.

Sen onlar gibi değildin. Anlar gibiydin.

Derdimin dermanı sensin. Bana bir duanın amini gerek.

Gel, benim için değil, yemin ederim değil. Başka bir konu var.

Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor. Özdemir Asaf

Kış geliyor, oysa çok isterdim ellerini ısıtmayı.

Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin.

Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden. Anlatamam nasıl ıssız, nasıl karanlık.

Bir şehir ol. Mesela, Antalya gibi. De ki; denizim kuruyana kadar seveceğim seni.

Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazıma düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.

Bir lokma simit için iki yakayı değiştiren martı simite mi âşıktır? Yakaya mı?

Gittin… Ve solumda kaldın ve soluğumda ve sonumda.

Aşk gelecek yerden şiir esirgenmez.

Bir mısra daha söylesek, sanki her şey düzelecek.

Önüne bakmasan diyorum, çarpışsak artık.

Ve aşk senin tenezzül bile etmediğin gözlerimde kaldı.